Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/10385 E. 2015/31531 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10385
KARAR NO : 2015/31531
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Tebliğname No : 2 – 2012/161229
MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/10/2011
NUMARASI : 2007/1066 (E) ve 2011/599 (K)
SUÇ : Hırsızlık, resmi evrakta sahtecilik

1512 sayılı Noterlik Kanununun 82. maddesi gereğince suça konu vekaletnamenin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 342/2. maddesinde (5237 sayılı TCK.nun 204/1-3 md.) belirtilen “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli” belgelerden olduğu ve 765 sayılı TCK.nun 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık (5237 sayılı TCK.nun 66/1-d ve 67/4. maddelerindeki 22 yıl 6 aylık) zamanaşımına tabi olduğu ve zamanaaşımının gerçekleşmediği anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden tebliğnamedeki düşünceye iştirak olunmamış, suça konu belgelerin akıbeti hakkında mahallinde karar verilmesi ve sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının yasal sonucu olan hak yoksunluklarına ilişkin 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da dikkate alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
1-Hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “hırsızlık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 25.04.2004 suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-13/12/2007 tarihli iddianame ile sanığın, suça konu plaka, trafik ve tescil belgeleri ile Üsküdar 5. Noterliğince düzenlenmiş gözüken 03/09/2004 tarih ve ….. yevmiye numaralı vekaletnameyi sahte tanzim ettiğinden bahisle hakkında açılan kamu davasında; aşamalardaki savunmalarında kaybettiği kimliği kullanılarak bu eylemin yapılmış olabileceğini, adı geçen şahısları tanımadığını beyan etmesi, tanık B.. A..’un soruşturma aşamasında polise verdiği ifade ile Cumhuriyet savcısına verdiği ifade arasında farklılıklar bulunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından tanık B.. A..’un yeniden dinlenerek soruşturma aşamasındaki beyanları arasındaki farklılıkların giderilmesi, mümkün olması halinde sanık ile tanık B’nin yüzleştirilmesi, mümkün olmaması halinde sanığın fotoğraflarının temin edilerek tanığa gösterilmesi ve suça konu belgeler ile aracı sanıktan alıp almadığının kesin olarak saptanmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu göz önüne alınıp, gerçek bir vekaletname temin edilerek duruşmada suça konu vekaletname ile karşılaştırılıp incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilerek aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp tartışılmadan ve denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden tayin edilen cezadan TCK’nun 204. maddesinin 3.fıkrası uyarınca artırım yapılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.