YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10365
KARAR NO : 2014/20756
KARAR TARİHİ : 03.12.2014
Tebliğname No : 13 – 2014/107986
MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. (Sincan 3.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/03/2010
NUMARASI : 2007/316 (E) ve 2010/104 (K)
SUÇ : Mühür bozma
Sanık hakkında mühür bozma suçundan verilen 02.03.2010 tarih 2007/316-2010/104 E, K sayılı ilk mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından yasal sürede temyiz edildiği ancak aynı ilamda elektrik hırsızlığı suçundan kurulan hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.07.2012 tarihli kararı ile 6352 sayılı Yasanın geçici 2/1-2. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilmesi için iadesi üzerine iade kapsamında bulunmayan mühür bozma suçundan yeniden kurulan 07.11.2012 tarihli, 2012/574-731 E, K sayılı hüküm hukuki değerden yoksun olup yok hükmünde olduğundan 02.03.2010 tarihli ilk hükmün temyizine hasren yapılan incelemede;
1- Tutanağa konu sayacın suç tarihlerinden önce kurum mührüyle mühürlendiğine dair sayaç ve mühür numarası ile mühürleme tarihini içeren herhangi bir belge bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre ise de;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkum olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/1-c maddesinde, tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği cihetle, hakkında adli para cezasına hükmedilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet bulunmaması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.