Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/9445 E. 2015/26770 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9445
KARAR NO : 2015/26770
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/267786
MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2011
NUMARASI : 2011/1 (E) ve 2011/210 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak

1-“Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TCK’nun 268. maddesindeki “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesinin gerektiği, somut olayda; 05.11.2010 tarihli yakalama, üst arama ve muhafaza altına alma tutanağına göre, hakkında yakalama kararı bulunan sanığın birlikte yaşadığı bayanın Kent Hastanesinde doğum yapacağı bilgisine ulaşıldığı, sanık hakkındaki bütün adli işlemlerin kendi
ismiyle yapıldığı, tutanakların gerçek kimliği ile düzenlendiği, böylece gerçeğe aykırı bir tutanağın düzenlenmesine sebebiyet vermediği gibi başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimlik bilgilerini kullandığı Ö.. Y..’ı ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle olayda TCK’nun 268. maddesinde düzenlenen iftira suçunun unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-“Resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” denilmesi karşısında; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, suça konu belgelerin aynı anda ele geçirilmesi ve farklı tarihlerde
düzenlendiğine dair kesin delil bulunmaması karşısında fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK.nun 43. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, aynı Yasanın 326/son maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik suçu bakımından sanığın kazanılmış hakkının muhafaza edilmesine, 08.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.