Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/924 E. 2014/18580 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/924
KARAR NO : 2014/18580
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/335277
MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2010
NUMARASI : 2009/710 (E) ve 2010/227 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Sanığın savunmasında, sahtecilik suçunu kabul etmediğini, suça konu çeki kendisinin keşide ederek, katılana verdiğini, çek altındaki keşideci imzasının kendisine ait olduğunu, 2005 yılında şirket adına çek keşide etmeye yetkili olduğunu, kaza geçirdiği için çek bedelini ödeyemediğini beyan etmesi, dosya arasında bulunan Şekarbank Kırıkkale şubesinin 24.10.2008 günlü yazısında suça konu çekin çek standartlarına uygun olmadığını, çek üzerinde bulunan optik okuyucudaki banka kodunun 59, şube kodunun 115 olması gerekirken, suça konu çekteki şube kodunun 511 olduğunu, bu nedenle çekin sahte olduğunun belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu çek örneği de ilgili banka şubesine gönderilmek suretiyle öncelikle sanığın bu bankada çek hesabı bulunup bulunmadığı, bulunduğunun belirtilmesi halinde sanığa çek koçanı verilip verilmediği, örneği gönderilen suça konu çek ile aynı özelliklerde bir çek yaprağının bu koçanda bulunup bulunmadığı, sanığa çek karnesi verilmiş ise bunun banka tarafından geri alınıp alınmadığı, çekin tanzim tarihi itibariyle sanığın çek keşide etme hususunda yasaklı olup olmadığının sorulması, bu hususların sanığa da sorularak ayrıntılı savunmasının alınmasından sonra sanığın keşide tarihi itibariyle çek karnesi bulunup, çek tanzim etme hususunda yasaklı olmadığının da anlaşılması halinde eyleminin TCK’nun 211. maddesinde düzenlenen”Bir hukukî ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmadığı da tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nun 53/3. fıkrası gereğince 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.