Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/8970 E. 2014/20903 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8970
KARAR NO : 2014/20903
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/242505
MAHKEMESİ : Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2011
NUMARASI : 2010/88 (E) ve 2011/359 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet

I- Sanıkların yetkili temsilcileri oldukları şirketin gerçek bir ticari faaliyeti bulunmadan komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinin iddia olunduğu davada sanık R.. A..’nun savunmasında M.K.. ve Ad. P..isimli şahısların kendisine “bir şirket var bunu üzerine al, 600 TL para verelim dediklerini, kendisinin de bu şahısların teklifini kabul ederek notere gidip imza attığını, ancak sahte fatura düzenlemediğini, diğer sanık Hüseyin’i tanımadığını beyan etmesi, sanık H.. G..’ün savunmasında ise; kesinlikle sahte fatura düzenlemediğini, şirketi 2007 yılında devrettiğini beyan etmesi karşısında, sanık savunmalarının doğruluğunun denetlenmesi ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; sanıkların yetkilisi oldukları mükellef şirketten fatura aldıkları ileri sürülen kişiler/şirketler araştırılarak bunlarla ilgili karşıt inceleme yapılmışsa karşıt inceleme raporları ve dayanağı belge asılları ve mükellef şirketten aldıkları belirtilen sahte faturaların dosya arasına celp edilmesi, sahte faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek faturalarla ilgili kimle muhatap olduklarının sorulması, karşıt inceleme yapılmadığının tespiti halinde ise sebebinin sorulması, sanıkların sahte olarak düzenledikleri iddia edilen fatura asılları/faturalara ilişkin detaylı bilgilerin ilgili vergi dairesinden istenmesi, şirketin 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yılına ilişkin beyanname ve diğer belge asıllarının ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğünden celbi ile sanıkların huzurda usulünce imza, rakam ve yazı örneklerinin alınması, varsa kamu kurum ve kuruluşları, seçim kurulları, banka şubelerindeki tatbike medar imza örnekleri de getirtilerek, daha önce dosya arasına celp edilen belgeler de yapılacak imza tetkiki kapsamına dahil edilerek sözkonusu beyanname, elde edildikleri takdirde suça konu sahte faturalar ve şirkete ait belgelerdeki yazı, rakam ve imzaların sanıklara ait olup olmadığının belirlenmesi için usulünce imza incelemesi yaptırılması, sanık Ramazan’dan beyanında isimleri geçen M. K.. ve A. Pe.. isimli şahısların açık kimlik ve adres bilgilerinin sorulması, verdiği takdirde bu şahısların beyanlarına başvurulmasından sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
II-Kabule göre de;
1-Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 15.01.2010 gün ve 2010/686 Esas sayılı iddianamesi ile sanık H.. G.. hakkında 2006-2007; sanık R.. A.. hakkında ise 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kamu davaları açıldığı ve her bir takvim yılında işlenen suçların ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu nazara alınmadan ve hangi yılda işlenen suça ilişkin hüküm kurulduğu da belirtilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olduğu cihetle; sahte fatura düzenlemek suçlarında suç tarihinin her bir takvim yılı bakımından o yıl içinde düzenlenen son fatura tarihi olduğu da nazara alınarak, her yıl için sahte olduğu belirtilen son fatura tarihine göre suç tarihlerinin tespiti ile sanıklar hakkında uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarları itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.