Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/882 E. 2014/19228 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/882
KARAR NO : 2014/19228
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/234762
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2010
NUMARASI : 2008/184 (E) ve 2010/677 (K)
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet

Sahte fatura düzenlemek suçlarında suç tarihi düzenlenen son fatura tarihi olduğu cihetle, gerekçeli karar başlığına “2005” şeklinde eksik yazılan suç tarihinin suça konu son sahte faturanın tanzim edildiği “26.10.2005” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I-Sanıklardan Mehmet’in aşamalardaki savunmalarında, T. A. isimli tanımadığı bir şahsın kendisine iş vereceğini söyleyerek, yanına aldığını, bir süre sonra kendisini notere götürerek bir kısım belgeleri imzalamasını istemesi üzerine belgeleri imzaladığını, imzalarken şirket kurduğunu bilmediğini, şirketin hiçbir işlemini yapmadığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; suça konu şirketten fatura aldığı ileri sürülen M. Nakliyat şirketi yetkililerinin tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak suça konu faturaları kimden aldıklarının sorulması, bu şirket hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde ilgili dava dosyasının onaylı örneğinin dosya arasına celp edilmesi, sanıkların ortağı oldukları şirketin 2005 takvim yılına ilişkin beyanname ve diğer belge asıllarının ilgili vergi dairelerinden celbi ile sanıkların huzurda usulünce imza, rakam ve yazı örneklerinin alınması, varsa kamu kurum ve kuruluşları, seçim kurulları, banka şubelerindeki tatbike medar imza örnekleri de getirtilerek, söz konusu beyanname, sahte oldukları iddia edilen suça konu faturalar ve şirkete ait belgelerdeki yazı, rakam ve imzaların sanıklara ait olup olmadığının belirlenmesi için usulünce imza incelemesi yaptırılması, sanık Mehmet’in yeniden beyanına başvurularak T. A. isimli şahsın açık kimlik ve adresinin sorulması, bu şahsa ulaşılabildiği takdirde beyanına başvurulduktan sonra toplanan tüm delilerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
II-Kabule göre de;
1-Belirlenen suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK hükümlerinin tatbiki gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı TCK hükümlerine göre uygulama yapılarak eksik ceza tayini,

2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34, 230 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 308/7. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eylemlerinin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık M.. A.. hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarları itibariyle kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.