YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8366
KARAR NO : 2014/3088
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
Tebliğname No : 2 – 2013/52312
MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2012
NUMARASI : 2012/155 (E) ve 2012/263 (K)
SUÇ : Mühür bozma
I-Susurluk Cumhuriyet Başsavcılığının 16.04.2008 gün ve 2008/230 esas sayılı iddianamesi ile 16.02.2008 tarihli fek tutanağına istinaden sanık hakkında mühür bozma suçundan kamu davası açıldığı, ancak bu fek tutanağına dayanak teşkil eden mühürleme tutanağının dosya arasında bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve suç unsurlarının tespiti bakımından; 5237 sayılı TCK’nun 203/1. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunun gerçekleşmesi için önceden yapılmış usulüne uygun mühürleme bulunması gerektiği cihetle, suça konu 16.02.2008 tarihli fek tutanağına dayanak teşkil eden mühürleme tutanağının aslı veya onaylı suretinin dosya arasına getirtilmesinden sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
II-Kabule göre de;
1-Sanık hakkında TCK’nun 203/1. maddesi uyarınca mühür bozma suçundan hüküm kurulurken kısa kararda suç adı ve uygulama maddesi doğru olarak gösterildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında suç adının “hırsızlık” olarak belirtilmesi, uygulama maddesinin ise önce TCK’nun 203/1. maddesi sonra da aynı bent içinde 116/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişkiye neden olunması ve bu suretle hükmün karıştırılması,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verildiği hallerde, ilk hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden önceden verilen hapis cezasının para cezasına çevrilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.