Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/68 E. 2014/18812 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/68
KARAR NO : 2014/18812
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/267711
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2010
NUMARASI : 2008/1317 (E) ve 2010/312 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1- Sanık Nezahat aşamalardaki beyanlarında, M.. Ö..’ın suça konu bonoyu H. H., S.L.ve M. A. huzurunda imzalayarak verdiğini, yazılarıda yanında getirdiği başka bir şahsa yazdırdığını, kendisinin de borcuna karşılık suça konu bonoyu diğer sanık Mustafa’ya verdiğini, sanık Mustafa’da aşamalardaki beyanlarında Nezahat’a 1999 yılından 2006 yılına kadar zaman zaman para yardımında bulunduğunu, işlerinin kötüye gitmesi nedeniyle alacağını istediğini, Nezahat’ın da suça konu bonoyu ciro ederek kendisine verdiğini beyan ettikleri, maddi gerçeğin ortaya çıkması için Nezahat’ın beyanlarında adı geçen kişilerin adresleri saptanarak tanık olarak dinlenmesi, suça konu bono üzerinde yazıların katılan ve sanıklara aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanıklar arasındaki alacak verecek ilişkisinin sanıklardan da sorularak varsa buna dair belgelerin istenmesi ayrıca dosyadaki icra dosyasının incelemesinde katılan adına çıkartılan tebligatın sanık Nezahat’ın adresine çıkartıldığı ve tebligatın Nezahat tarafından alındığı da gözönüne alındığında, icra takip dosyasında katılan M.. Ö..’ın adresinin Nezahat’ın adresinin gösterilme nedeninin ve tebligat tarihinde katılanın oturduğu adresinde araştırılıp icra dosyası incelendikten sonra sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- 5271 sayılı CMK’nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Burada, uğranılan zararlardan kast edilen maddi zararlar olup, manevi zararlar bu kapsamda değerlendirilmemelidir. Maddi zararın bizzat sanık tarafından yerine getirilmesi gerekmeyip, sanık adına onun bilgisi ve rızası tahtında üçüncü kişiler tarafından da tazmin, aynen iade veya eski hale getirme suretiyle giderilmesi de olanaklıdır. Ancak, herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşul aranmayacaktır. Zararın belirlenmesinde hakim, ceza yargılamasında şahsi hak davasına yer verilmediği gerçeğini de gözönünde bulundurmak koşuluyla, kanaat verici basit bir araştırma yapmalı, hukuk hakimi gibi gerçek zararı tam anlamıyla saptamaya çalışmamalıdır. İncelenen dosyada sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçu neticesinde katılanın ne gibi bir zararının olduğunun araştırılarak CMK’nun 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken,yazılı gerekçeyle CMK’nun 231. maddesinin uygulanmaması,
3- TCK’nun 53/4. maddesinde kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi halinde aynı yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmayacağı hüküm altına alındığı, sanık hakkında hükmedilen ertelenen hapis cezasının kısa süreli olmadığı, 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde uygulanmamasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.