Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/6503 E. 2015/26811 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6503
KARAR NO : 2015/26811
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/172524
MAHKEMESİ : İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2010
NUMARASI : 2007/324 (E) ve 2010/483 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

1- Sanık E.. A.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafii ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıclık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar müdafilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3- Sanık Y.. Ö.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanığın aşamalarda katılan ile bir süre gönül ilişkisi yaşadığı, katılana ait aracı bu süreçte kullandığı, ancak sahte belgelerle aracı bir başkasına satmadığı, diğer sanık ve tanıkları tanımadığını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmemesi, tanık olarak dinlenen H.. M.. F.. ve G.. D..’ın 06.06.2007 tarihli soruşturma beyanı ile fotoğraftan sanığı teşhis etmeleri, kovuşturmada sanık ile yüzleştirildiklerinde mahkeme huzurunda sanığın araç satışı için gelen kişi olmadığını beyan etmeleri, tanık M.. Ş..’in hiçbir aşamasında sanığı teşhis edememesi, katılanın 05.08.2005 tarihli şikayet dilekçesinde sanıktan bahsetmemesine rağmen suç tarihinde sonraki beyanlarında sanıktan şüphelendiğini söylemesi, dosya kapsamında sanıkların birbirlerini tanıdıklarına dair hiçbir delilin bulunmaması karşısında; sanığın suç tarihinden önce bir süre gönül ilişkisi yaşadığı katılana ait aracı diğer sanık ile birlikte sahte vekaletname ve oto satım sözleşmesi ile satması şeklinde eylemi gerçekleştirdiğine dair tanıklar H.. M.. F.. ve G.. D..’ın 06.06.2007 tarihli soruşturma beyanı ile fotoğraftan sanığı teşhis edip kovuşturma aşamasında bu beyanlarından vazgeçmeleri dışında mahkumiyeti gerektiren delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp gösterilmeden yazılı şekilde mahkümiyetine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, 09.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.