YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/612
KARAR NO : 2014/20970
KARAR TARİHİ : 04.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/245077
MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2010
NUMARASI : 2008/26 (E) ve 2010/95 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Sanığın suç tarihinde çalıntı .. plakalı aracın içinde yakalandığında üzerinde ve araçda yapılan arama sonucu H. A.. adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı, … sayılı iki adet sahte plaka ve bu plakaya göre Salih Kocaçolak adına düzenlenmiş motorlu araç trafik ve tescil belgesi ele geçirildiğinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanığın aşamalardaki tüm beyanlarında aracı H.A.. isimli şahıstan satın aldığını savunduğu ve suça konu H. A.. adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olup olmadığı konusunda ne hazırlık ne de yargılama sırasında bir inceleme yapılmadığının anlaşılması karşısında, öncelikle emanette kayıtlı nüfus cüzdanı getirtilip incelenerek üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olup olmadığının belirlenmesi, resmi belgede sahtecilik suçunun “kamu güveni aleyhine işlenen suçlar” bölümünde yer aldığı, bu suçla korunan hukuki yararın kamu güveni olup suçun mağdurunun genel anlamda kamudaki tüm bireyler olduğu, adlarına sahte belge düzenlenen gerçek kişilerin bu belgelerin kullanılmasıyla suçtan zarar görmeleri mümkün olup açılan kamu davasına katılabilecekleri 5237 sayılı TCY.nın 43. maddesinde değişik zamanlarda denmesi karşısında; aynı anda ele geçirilen suça konu belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine ilişkin delil bulunmaması nedeniyle zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmayacağı ancak, belge çeşitliliği ve sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınacağı gözetilerek suça konu belgelerin farklı tarihlerde düzenlenip düzenlemedikleri araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.