YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/595
KARAR NO : 2014/20024
KARAR TARİHİ : 24.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/205335
MAHKEMESİ : İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2010
NUMARASI : 2010/67 (E) ve 2010/185 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1-Sanığın kendi resminin bulunduğu sahte pasaport ve kimlik kartını Fransa’da düzenlettiğini, beraat eden sanık B.. A.. ile Türkiye’ye geldiği sırada uçakta tanıştığını, onun ricası üzerine yeğeni M. K. ile irtibata geçtiğini ve Muhsin’e internet üzerinden S. A.’a ait resim ve kimlik bilgileri ile 300 Euro parayı gönderdiğini, posta yoluyla gelen pasaport ve kimlik belgesini sanık Bilal’in evinde kendisine teslim ettiğini savunması karşısında, sanığın kendisi ve S. A. adına sahte pasaport ve kimlik belgelerini farklı zamanlarda düzenletip kendi adına düzenlenen sahte belgeleri kullanmak şeklindeki sübutu kabul edilen eylemlerinin iki ayrı resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, bir bütün halinde zincirleme resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında kaldığı değerlendirilerek yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmesi ,
2-5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
3-Adli emanette kayıtlı bulunan suça konu pasaport ve kimlik belgelerinin tamamen sahte üretilmeyip, fotoğrafının bulunduğu sayfada sahtecilik yapıldığının kriminal rapordan anlaşılması karşısında; ilgili ülkenin malı sayılan belgelerin pasaport ve kimlik belgelerini veren devletin varsa temsilciliğine yoksa ilgili ülkeye iletilmek üzere Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne teslimi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK’nun 63. maddesi uyarınca hükmolunan cezasından mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.