Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/563 E. 2015/1266 K. 04.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/563
KARAR NO : 2015/1266
KARAR TARİHİ : 04.02.2015

Tebliğname No : 11 – 2010/339484
MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/11/2010
NUMARASI : 2009/927 (E) ve 2010/1304 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

1)Sanığın, katılanla düzenlediği 24.04.2006 tarihli -2- adet ticari plaka kira sözleşmesinin kendinde kalan nüshalarında boş bırakılan cezai şart kısmına sonradan 15.000.-YTL ibaresini ekleyip icra takibine koyduğu iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki anlatımlarında, suça konu sözleşmeler de herhangi bir değişiklik yapmadığını, düzenlendiği haliyle icraya koyduğunu, katılan tarafından bilinen bir galerici tarafından kaleme alındığını, sözleşme tanzimi sırasında katılan’ın kardeşinin de hazır bulunduğunu beyan etmesi, sözleşmede tanık sıfatıyla imzaları bulunan S.. D.. ve R.. D.. anlatımlarının sanık savunmasını doğrulaması, katılan’ın sözleşmelerin kendisinde kalan suretlerini yırttığını beyan etmesi, bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre her iki sözleşmenin 3. maddelerinde yer alan “15.000.- YTL – Onbeşbin YTL” şeklindeki el yazılarının kalem mürekkep rengi ve kalibrasyonu ile fulaj izi derinliği bakımından diğer kısımlardaki el yazılarından farklı renk ve kalibrasyonda ve farklı bir zemin üzerinde yazıldıkları tespit olunduğundan belgedeki diğer kısımların yazılmasından sonra ilave edildiğine dair görüş ve kanaat bildirilmesi karşısında;gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla, suça konu sözleşmelerin kim tarafından ne şekilde düzenlendiği, sonradan eklendiği iddia olunan cezai şart kısmındaki yazı ve rakamların farklı kalemle yazılma nedeni, sanık ve tanıkların beyanlarında sözü edilen katılanın kardeşi ile galericinin açık adresi ve kimliğine ilişkin katılan,sanık ve tanıkların ayrıntılı beyanı alınarak,sonradan yazıldığı iddia olunan kısım ile diğer kısımlardaki el yazılarının kimin eli ürünü olduğu, aynı şahsa ait bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanığın savunmasında geçen katılan ile aralarında devam ettiğini beyan ettiği hukuk davasının akıbeti araştırılıp dosyanın getirtilip incelenmesi, ilgili delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikali sağlanıp, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2)5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, suça konu 24.04.2006 tarihli -2- adet sözleşmenin aynı anda katılan aleyhine icra takibine konulmasından ibaret somut olayda, TCK’nun 43/1. maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK’nun 43. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayini,
3)5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.