YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/451
KARAR NO : 2014/18762
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/269474
MAHKEMESİ : Honaz Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2010
NUMARASI : 2008/105 (E) ve 2010/100 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1- Tamamen sahte üretilmiş suça konu çeki kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın, çekin H.. D.. isimli kişi tarafından kendisine verildiğini savunması, hakkında aynı suçtan kamu davası açılan ve yargılama sonunda delil yetersizliğinden beraat eden 14.11.1950 doğum tarihli H.. D..’ın, sanığı tanımadığını, suça konu çek ile bir ilgisinin olmadığını, Denizli merkezinde H.. D.. isminde bir çok kişinin bulunduğunu, isim karışıklığı olmuş olabileceğini beyan etmesi, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde suça konu belgeyi müvekkiline veren kişinin beraat eden 14.11.1950 doğum tarihli H.. D.. değil, ekte nüfus cüzdan fotokopisini ibraz ettiği Ali ve Şehirli’den olma 01.08.1966 doğum tarihli H.. D.. isimli kişi olduğunu belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, sanık müdafisinin açık kimlik bilgilerini verdiği 01.08.1966 doğum tarihli H.. D..’ın tanık olarak beyanın alınması, olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün sorulması, gerektiğinde sanık ile yüzleştirilip, suça konu belge üzerinde bulunan yazı, rakam ve imzaların eli ürün olup olmadığı konusunda inceleme yaptırılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması
b- Suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.