Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/447 E. 2014/20097 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/447
KARAR NO : 2014/20097
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/266321
MAHKEMESİ : Köprübaşı(Manisa)(Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/07/2010
NUMARASI : 2009/35 (E) ve 2010/53 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1 – Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas, 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; suça konu nüfus cüzdanının resmi makamlardan alındığının tespiti halinde iğfal kabiliyetinin bulunduğunun kabul edilip sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği, kanuni yollardan alınmamış olması halinde ise belge aslı ele geçirilemediğinden iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekeceği, bu nedenle suça konu nüfus cüzdanının nüfus müdürlüğünden alınıp alınmadığının tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezası ertelenmiş olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/4. maddesine aykırı olarak 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi yasaya aykırı;
3-Sanığın adli sicil kaydında yazılı 3167 sayılı Kanunun 13/1. maddesine konu mahkumiyetleri yönünden; 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve
Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlükten kaldırılarak 3167 sayılı Kanunun 13/1. maddesinde düzenlenen çek defterini geri vermeme fiilinin suç olmaktan çıkarılmış olması, aynı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerinin ise; 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle; adli sicil kaydında yazılı ilamların silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılarak, 5271 sayılı CMK’nun 231 ve TCK.nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilip verilmeyeceği hususunun yeniden takdir ve değerlendirilmesi zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.