Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/393 E. 2014/18825 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/393
KARAR NO : 2014/18825
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/228997
MAHKEMESİ : Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2010
NUMARASI : 2009/492 (E) ve 2010/53 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1 – Hükümde, sanığa hapis cezası tayin edilirken TCK’ nun 204/1. maddesinin gösterilmemesi,
2- Suça konu belgelerden olan nüfus cüzdanının kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadığı gözetilmeden, TCK’nun 204/3. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, kabule göre de TCK’nun 204/3. maddesinin zincirleme suç hükümlerinden önce uygulanması gerekeceğinin gözetilmemesi,
3- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, adli emanette kayıtlı suça konu ve sahte olduğu kabul edilen nüfus cüzdanı ve pasaport incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılıp, gerekçede aldatıcılık yeteneği irdelenerek, denetime olanak verecek şekilde asılları dosya içerisinde de bulundurulmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
4- 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, ülkemize giriş aşamasında sanıktan ele geçirilen suça konu pasaport ve nüfus cüzdanının farklı zamanlarda düzenlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
5- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.