Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/3491 E. 2015/21081 K. 18.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3491
KARAR NO : 2015/21081
KARAR TARİHİ : 18.02.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/72569
MAHKEMESİ : Torbalı 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2010
NUMARASI : 2008/780 (E) ve 2010/395 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1 – Sanığın sahibi bulunduğu….. ve …… plaka sayılı çekici ve römorka ait motorlu araç trafik tescil belgelerinin arka yüzünde bulunan 1 ve 2. sıradaki muayene işlemlerinin sahte olduğu iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkemece her ne kadar sanık hakkında zincirleme biçimde işlenen resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre ‘Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi’ durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, bu durumda aynı anda ele geçirilen çekici ve römorka ait suça konu belgelerdeki muayene işlemlerinin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair delil bulunmadığının anlaşılması halinde, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği gibi, aynı zamanda suça konu iki adet muayene işleminin birer yılı aşkın zamanlarda ayrı ayrı yapıldıklarının dosya kapsamından anlaşılması karşısında, eylemlerin TCK’nun 43. maddesindeki bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirildiklerinin kabul edilemeyeceği, her muayene işlemi bakımından yenilenen kasıt altında işlenen bağımsız suçları oluşturacakları da gözetilerek, bu bağlamda, her ne kadar motorlu araç trafik tescil belgelerinin arka yüzlerindeki 1 ve 2. sırada bulunan muayene işlemlerinin farklı tarihlerde yapıldığı görülmekte ise de, dosyada aslı bulunan suça konu belgeler üzerinde yapılan gözlemde, muayene işlemlerinin tek elden yapıldığını düşündürecek şekilde mevcut yazı ve imzalar arasında gerek mürekkep izi, gerekse harf ve rakam yapıları arasında gözle görülür şekilde benzerlik olduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle suça konu belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp 1 ve 2. sıradaki muayene işlemlerine ilişkin yazı ve imzaların aynı el mahsulü olup olmadığı tespit edilmek suretiyle, sonucuna göre sanığın eyleminin yukarıda açıklandığı şekilde tek suç mu, yoksa yenilenen kasıt altında işlenen bağımsız suçları mı oluşturacağı tartışılmadan yazılı şekilde zincirleme biçimde işlenen tek suç kabul edilerek hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm verilmesi,
3- Suça konu belgelerin akıbeti hakkında karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 18.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.