Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/3483 E. 2015/16172 K. 16.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3483
KARAR NO : 2015/16172
KARAR TARİHİ : 16.02.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/67842
MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/09/2010
NUMARASI : 2009/1482 (E) ve 2010/582 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” Buna paralel hüküm içeren 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nun 34. maddesinde de “Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil gerekçeli yazılır.” hükümleri yer almaktadır.
Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklamasıdır.Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde; geçerli, yasal ve yeterli olması gerekir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmez ve uygulamada keyfiliğe yol açar.
Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nun 34, 230, 232 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eylemlerinin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması, sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili kurulan mahkumiyet hükmünün dayanaklarının gerekçeleriyle kararda açıklanıp gösterilmesi gerekirken, suçun ne şekilde sübut bulduğu açıklanmadan sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
2- Suç tarihi itibariyle engel teşkil eden sabıka kaydı da bulunmayan sanığın, hapis cezasının ertelenmesine göre, daha lehine sonuç doğuran CMK’nun 231. maddesi gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
3- Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.02.2010 gün ve 6-230/32 E, K sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesindeki deneme süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı cihetle, cezası ertelenen sanık hakkındaki deneme süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
4- Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.