YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3082
KARAR NO : 2015/1265
KARAR TARİHİ : 04.02.2015
Tebliğname No : 11 – 2011/31055
MAHKEMESİ : Biga Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2010
NUMARASI : 2010/60 (E) ve 2010/403 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
1-Sanığın kendisi adına tanzim edilmiş ve fotoğrafı bulunan suça konu sahte sürücü belgesini trafik ekiplerince yapılan kontrol sırasında ibraz ederek kullandığı iddiasıyla açılan davada alınan savunması ile 02.07.2010 günlü anlatımlarında; İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.09.2004 tarih 2004/9-205 Esas ve Karar sayılı ilamı ile daimi olarak geri alınmasına karar verilen sürücü belgesinin aynı Mahkemenin 23.12.2009 tarihli 2009/1421 Değişik İş no.lu kararı ile kaldırılarak sürücü belgesinin iadesine karar verildiğini, sürücü belgesini geri almaya hak kazanıp başvurusunu yaptığı halde henüz fiziki olarak kendisine iade edilmediği için böyle bir şey yaptığını savunması karşısında; dosyada fotokopisi mevcut İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2009 tarihli 2009/1421 Değişik İş no.lu kararının onaylı sureti dosyaya celbedilip, kesinleşip kesinleşmediği sanığın suç tarihi itibariyle sürücü belgesi alma hakkına sahip olup olmadığı araştırılıp, sanığın eyleminin 5237 sayılı Yasanın 211. maddesindeki “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı; sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.