Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/2803 E. 2015/22136 K. 19.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2803
KARAR NO : 2015/22136
KARAR TARİHİ : 19.02.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/48244
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2010
NUMARASI : 2009/300 (E) ve 2010/468 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

1)Sanığın Kamer İletişim isimli işyerinde aktivasyon görevlisi olarak çalıştığı, müştekinin kimlik bilgileri kullanılarak telefon hatları alındığı iddiası ile açılan davada, aşamalardaki suçlamayı redde yönelik savunmalarına nazaran gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından, suça konu cep telefonu abonelik sözleşmelerindeki yazıların iş yerinde çalışanlar ile Kürşat Yılmaz’a aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 04.07.2007 tarihinden sonra bu hatlara ait görüşme dökümlerine ait kayıtların Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından getirtilerek, sıklık arzeden arayan ve aranan telefon abonelerinin kimlik bilgilerinin belirlenip bu kişilerin de tanık sıfatı ile ayrıntılı şekilde beyanlarına başvurulup 506 6024211 ve 506 6024212 nolu hatların kim tarafından kullanıldığı, hattı kimden ve ne surette edindiği tespit edilip toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2) Kabule göre de; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu cihetle, adli emanette kayıtlı suça konu cep telefonu abonelik sözleşmeleri getirtilerek duruşmada incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinde, mülga 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinden farklı olarak “değişik zamanlarda bir kişiye karşı” denilerek “aynı anda işlenen fiillerde zincirleme suç hükmünün uygulanamayacağı” belirtildiği, dosyada mevcut suça konu cep telefonu hatlarına ait sözleşmelerin 04.07.2007 tarihinde düzenlenilip kullanıldığının anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde TCK.nun 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı,
4) Müşteki adına 506 6024211 ve 506 6024212 numaralı cep telefonu hatlarına ait abonelik sözleşmelerini sahte düzenlediği iddia ve kabul edildiği olayda, suç ve hüküm tarihlerinden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik
Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.