Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/27410 E. 2014/625 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27410
KARAR NO : 2014/625
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Tebliğname No : KD – 2013/347667

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçundan sanık S.. E.. hakkında yapılan yargılama sonunda; mahkumiyetine ilişkin Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05.06.2006 tarihli hükmün, sanık tarafından süresinden sonra temyiz edildiğinin kabulüyle, mahkemece 31.07.2006 tarihinde temyiz isteminin reddine karar verildiği, sanığın bu kararı süresinde temyiz etmesi üzerine yapılan incelemede, Dairemizce 24.04.2007 gün, 2007/1033-2737 sayı ile “temyiz isteminin reddine dair kararın” onanmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık yararına itirazda bulunulmasıyla yapılan incelemede gereği görüşüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.12.2013 gün ve 2013/347667 sayılı itirazının, 6325 sayılı Kanunun 99. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 308/3. madde ve fıkrası gereğince kabulüyle, Dairemizin 24.04.20007 gün ve 2007/1033-2737 sayılı onama kararının iptaline karar verilerek yapılan incelemede;
Sahte kredi kartı düzenlenmesi suçu ile ilgili olarak yapılan takibat sırasında, sanıkların içinde bulunduğu araçta yapılan aramada, arka koltuk arasına sıkıştırılmış vaziyette bir adet kart kopyalama makinesi ile sahte kredi kartı ve dökümanların ele geçirilmesi üzerine, dört şüpheli hakkında “sahte kredi kartı üretmek” suçundan dava açıldığı, İstanbul Barosu tarafından sanıklar N. Ö. ve S. E. için Av.Z. Ç.’in, B. Ö. ve S.. E.. için ise Av.S. K.’ün CMK.nun 150/3. maddesi uyarınca müdafii olarak atandığı anlaşılmış ise de; sanık B. Ö.’in aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, “polis arama yaparken, ön koltukta oturan Sinan arka koltuğa doğru bir şeyler attı, atılan eşyanın daha sonra sahte kredi kartı ile sahte kredi kartı yapma aleti olduğunu anladım” şeklinde sanık S.. E..’ı suçlayıcı beyanlarda bulunması nedeniyle aralarında menfaat çatışması olduğu gözetilerek, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1-b ve CMK’nun 152. maddeleri uyarınca, sanıklar S.. E.. ile B. Ö.’e ayrı ayrı müdafiler atanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık S.. E..’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.