Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/26981 E. 2015/31473 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26981
KARAR NO : 2015/31473
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/240806
MAHKEMESİ : Ünye Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/09/2011
NUMARASI : 2009/214 (E) ve 2011/164 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca “tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” ek fıkra hükmüne aykırı olarak, yokluğunda verilen kararın sanığın dosyadaki bilinen en son tarihli sorgusunda beyan ettiği ……….adresi yerine “………….” adresine anılan Yasanın 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin geçersiz olup öğrenme üzerine sanık müdafiinin, hükmü yasal sürede temyiz ettiğinin kabulü ile temyizinin süresinde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihi olan 01.11.2003’ten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.