Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/26677 E. 2015/31215 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26677
KARAR NO : 2015/31215
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 8 – 2009/235816
MAHKEMESİ : Kadirli(Kapatılan) 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2009
NUMARASI : 2008/192 (E) ve 2009/161 (K)
SUÇ : Çocuğun soybağını değiştirmek, kasten yaralamak

1- Sanık H.. T..’in temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2007 gün 5/46-39 sayılı ve 24.11.2009 gün ve 2009/11-164 esas, 2009/275 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, mahkemece 5271 sayılı CMUK’nun 232/6. maddesi uyarınca kararda başvurulması olanaklı yasa yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi zorunlu olup; sanığın yüzüne karşı verilen hükümde temyiz süresinin tefhim ve tebliğden itibaren başlayacağı belirtilmek suretiyle yasa yoluna başvuru süresinin gösterilmesinde tereddüt oluşturulduğu, bu nedenle temyiz süresinin işlemeye başlamayacağı cihetle; sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen ”çocuğun soybağını değiştirmek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının 01.09.2004 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Sanık B.. T..’in temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak:
5271 sayılı CMK’nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanığa yüklenen “kasten yaralama” suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunup bulunmadığı araştırılıp, suç tarihi itibarıyla engel sabıkası da bulunmayan sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine “Atılı suçun niteliği itibariyle takdiren…” şeklindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.