Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/26298 E. 2014/8456 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26298
KARAR NO : 2014/8456
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/283246
MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2012
NUMARASI : 2012/5 (E) ve 2012/993 (K)
SUÇ : Mühür Bozma

I- UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/199-686 E.-K.; Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1517- 2012/574 E.-K.; Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/714-2012/811 E.-K.; Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/330-2012/525 E.-K.; Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1400-2012/149 E.-K.; Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/417-704 E.-K.; Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/207-521 E.-K.; Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/25-1434 E.-K. sayılı dosyalarında mühür bozma suçları nedeniyle yargılanıp mahkum edildiği, anılan dosyaların temyizi üzerine Dairemizin sırasıyla 2012/11839; 2013/20825; 2013/8416; 2013/27026; 2014/781; 2014/3708; 2014/3710; 2014/5530 esas sıralarına kayıtları yapılıp, yapılan temyiz incelemesi sonucunda bir kısım hükümlerin benzer gerekçelerle bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması ve suça konu 28.04.2010 günlü mühürleme tutanağının N.. Mah. T.. Cad. No: 38 sayılı adreste faaliyet gösteren Ş.. Kafe isimli işyerine ilişkin olmasına rağmen, 06.09.2011 günlü fek tutanağının aynı adreste faaliyet gösterdiği belirtilen T.. Kafe isimli işyerine ait olması ve yukarıda numaraları belirtilen dosyalarda da fek tutanaklarına dayanak olarak 28.04.2010 günlü mühürleme tutanağının gösterilip, bu ilk mühürleme tutanağından sonra defalarca mührün bozulduğu ve yeniden mühürlemeler yapıldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi ve mükerrer yargılamanın önüne geçilmesi bakımından; öncelikle her bir dosya bakımından fek tutanakları öncesinde tutulan en son mühürleme tutanaklarının getirtilmesinden sonra, Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/199-686 E.-K.; Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1517-2012/574 E.-K.; Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/714-2012/811 E.-K.; Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/330-2012/525 E.-K.; Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1400-2012/149 E.-K.; Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/417-704 E.-K.; Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/207-521 E.-K.; Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/25-1434 E.-K. sayılı dosyaları, mahkemece daha önce dosya arasına getirtilip incelenen dosyalar ile adliye tevzi bürosundan da sanık hakkında aynı işyeri ile ilgili olarak mühür bozma suçundan açılmış başka davalar bulunup bulunmadığı sorulup varsa bu dosyalar da duruşmaya getirtilip incelenerek davaların aynı işyerlerine ilişkin olduklarının tespiti halinde mümkünse birleştirilmeleri, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, iddianameleri ile bu davayı ilgilendiren tüm delillerin onaylı birer suretlerinin dosya arasına konulması ile mühürleme ve fek tutanaklarını düzenleyen görevliler tanık sıfatıyla dinlenerek suça konu mühürleme ve fek tutanaklarının düzenlendiği işyerlerinin isimlerinin farklı olduğu hususu da belirtilerek işyerlerinin aynı işyeri olup olmadığı bu tanıklardan ve gerektiğinde ilgili belediyeden sorulup, araştırıldıktan sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
II- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.03.2013 gün ve 2012/1500 esas, 2013/95 sayılı kararında “….5237 sayılı TCK’nun 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ‘Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez’ hükmü yer almaktadır. Bu fıkraya göre, suçla ilgili kanun maddesinde, hapis cezası ve adlî para cezası seçenek yaptırım olarak öngörülmüş, mahkemece adlî para cezasına hükmedilmesi mümkün iken, takdir yetkisi kullanılıp hapis cezası tercih edilmiş ise, artık hapis cezası adlî para cezasına çevrilemez.” denilmekle, mahkemece 5237 sayılı TCK’nun 203/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezası tercih edildikten sonra, 50/2. maddesindeki hüküm nazara alınmaksızın takdiren ve tercihen belirlenen hapis cezasının para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde, belirlenen hapis cezasının para cezasına çevrilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.