Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/25969 E. 2015/31505 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25969
KARAR NO : 2015/31505
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/230461
İMAHKEMESİ : Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2012
NUMARASI : 2012/189 (E) ve 2012/1094 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1. Karşılıksız çıkan 3385,00 TL’lik çekine karşılık katılana sahte imza ile düzenlediği toplamda 2000,00 TL’lik iki adet bonoyu kargo ile gönderdiği iddia ve kabul olunan sanığın, çeki Bekir Uluk’a alacağı malzemelere karşılık ön ödeme olarak verdiğini, Bekir Uluk’un üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyerek malzemelerin bir kısmını göndermesine rağmen bu malzemelerle ilgili fatura ve irsaliyeyi göndermediğini, bu malzemelerin bedelini elden ödeyerek çeki geri istediklerini, ancak onun çeki ciro ile İ.. U..’a vermiş olduğunu, suça konu senetlerden haberinin olmadığını savunması, katılanın çeklerin kargoyla gönderildiğini ileri sürmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, B.U.’nun olaya ilişkin beyanı alınarak, senetlerin gönderildiği iddia olunan kargo bilgilerinin araştırılmasından sonra, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispatına yarar tüm belgelerin getirtilmesi ile senetler üzerindeki yazı ve imzaların aynı kalem ile yazılıp yazılmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, suça konu senetlerin sanık tarafından düzenlendiğine dair somut delillerin nelerden ibaret olduğu da karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Kabule göre de;
a. 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, ancak belge sayısının TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinden, suça konu senetlerin farklı tarihlerde düzenlendiğine ilişkin delil bulunmaması ve aynı anda katılana gönderildiğinin iddia olunduğu cihetle, zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, TCK’nun 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, yasaya aykırı,
b. 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.