Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/25907 E. 2015/31397 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25907
KARAR NO : 2015/31397
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/343097
MAHKEMESİ : Eleşkirt Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/01/2012
NUMARASI : 2010/92 (E) ve 2012/1 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

I- Üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İddianamedeki sevk ve tavsife göre sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçuyla sınırlı dava açılıp dolandırıcılık suçundan açılmış bir dava ve kurulmuş hüküm bulunmadığı cihetle; Üst Cumhuriyet savcısının dolandırıcılık suçunun tartışılması gerektiğine ilişen vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
1- 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesi uyarınca, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla kez işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, somut olayda suça konu çeklerin sanık tarafından farklı tarihlerde düzenlendiği ve/veya katılana farklı tarihlerde verildiği hususunun katılan ile sanık ifadelerinden tam olarak anlaşılamaması karşısında, mahkemece suça konu çek asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge asıllarının dosya içine konulması, suça konu çeklerin katılanın sahibi ve yetkilisi olduğu …. Ticaret ve Sanayi Şirketi lehine keşide edilip aynı tarihte katılana verilip verilmediği ya da başka özel/tüzel kişiler lehine keşide edilip bir kısmının katılana farklı tarihlerde ciro yolu ile devredilip devredilmediğinin tespit edilmesi, sanık ve katılanın da bu yönde ayrıntılı ifadelerine başvurulması, sonucuna göre TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yeralan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Adli emanetin 2011/15 ve 2012/10 sırasında kayıtlı emanetler hakkında bir karar verilmemiş olması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.