YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2564
KARAR NO : 2014/20818
KARAR TARİHİ : 03.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/45546
MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/07/2010
NUMARASI : 2008/200 (E) ve 2010/981 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
1- Sanığın, 2005 yılında çıkan yangında işyerinin tamamen yandığını, buna ilişkin itfaiye kayıtlarının mevcut olduğunu, yangında evraklarının tamamen yandığını, elinde kalan tüm belgelerini de ibraz ettiğini, suç kastının bulunmadığını savunması karşısında, işyerindeki yangının ne şekilde, ne zaman meydana geldiği olaya ilişkin tespit yapılıp yapılmadığı, zayii talebi veya bir mahkeme tespiti bulunup bulunmadığı araştırılıp, gizleme halinin tartışılması, ayrıca dosyada mevcut vergi suçu raporunda defter ve belgelerin ibrazına dair yazının 03.02.2007 tarihinde sanığa usulüne uygun tebliğ edildiği belirtilmesine rağmen tebliğe ilişkin belgenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, denetime olanak sağlamak açısından suça konu 19.01.2007 tarihli istem yazısı ile 03.02.2007 tarihli tebliğ alındı belgesinin katılan kurumdan aslı veya onaylı örneklerinin temin edildikten sonra, toplanan deliller bütün halinde değerlendirilip, sonuca göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Suç tarihinden önce sabıkası bulunması gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; sabıkasına esas teşkil eden 3167 sayılı Yasanın 16/1-3 ve 13/1. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerin, hükümden önce 20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “Çek Kanunu” ile 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlükten kaldırılmış olması, yine 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle, 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince, sanık hakkında ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ kararı verilip verilmeyeceği hususunun yeniden tartışılmasında zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiş,
b- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
c- Kendini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.