Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/25237 E. 2014/1228 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25237
KARAR NO : 2014/1228
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

Tebliğname No : KYB – 2013/352800

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.11.2013 gün ve 2013/16043/65770 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.11.2013 gün ve KYB 2013/352800 sayılı ihbarnamesi ile;
Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler B.. Ö.., S.. S.., E.. Ş.. ve Ş.. Ö.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/02/2013 tarihli ve 2012/159015 soruşturma, 2013/8390 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/05/2013 tarihli ve 2013/477 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki olayın alım satımdan kaynaklı hukuki ihtilaf olduğundan bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda, müştekilerin, şüphelilerin işlettiği galeriden bir adet araç satın aldıkları, bu aracı bir müddet kullandıktan sonra şüphelilere iade ettikleri, daha sonra müştekilerin, şüphelilere yeni bir araç daha sattıkları, bu aracın parası ile BMW marka aracı şüphelilerden satın aldıkları, daha sonra bu aracı da, diğer araçların satımı konusunda oluşan farklarla başka araç satın aldıkları, ancak bu aracın da belgelerinin gelmemesi üzerine aracı şüphelilere geri verdikleri, aracın şüpheliler tarafından başka birine satıldığı, renginin ve plakasının değiştirildiği, eski plakasının bir başka şahıs adına çıktığı, şüphelilerin aracı sahte belgelerle sattıkları ve müştekilerden Okay Gürsoy’a verilen senedin de sahte olduğu, senetteki borçlunun Türkiye’de yaşamadığı ve müştekilerin bu nedenle dolandırıldıklarını iddia etmeleri üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, müştekiler ile bir kısım şüphelilerin beyanlarının alındığı, ancak sahteliği iddia olunan 07/11/2012 düzenleme tarihli ve 120.000 Türk lirası bedelli bonoda borçlu olarak imzası bulunan Murat Çelik’in savunmasının alınmadığı, bonodaki borçlu imzaları ile yazıların M. Ç.’e ait olup olmadığının tespit edilmediği, Murat Çelik’in bono üzerindeki imzalarını inkâr etmesi durumunda, bu şüpheli ile diğer şüphelilerin huzurda alınacak bol miktarda imza ve yazı örnekleriyle, şüphelilerin daha önce başka
amaçla atılmış samimi yazı ve imzalarını içeren belge asılları getirtildikten sonra, suça konu 07/11/2012 düzenleme tarihli 120.000 Türk lirası bedelli bono aslındaki yazı, rakam ve borçlu imzalarının Murat Çelik ve diğer şüphelilerin eli ürünü olup olmadığı hususunda uzman bilirkişi raporu alınması, gerektiğinde Kriminal veya Adli Tıp Kurumu Fizik İnceleme İhtisas Dairesinden rapor alınıp sonucuna göre sahtecilik ve dolandırıcılık suçları yönünden şüphelilerin hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü;
İncelenen dosya içeriğine göre kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11.02.2013 gün ve 2012/159015 soruşturma, 2013/8390 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2013 gün ve 2013/477 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin 5271 sayılı CMK’nın 175/3. maddesi gözetilerek mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.