Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/24377 E. 2015/31737 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24377
KARAR NO : 2015/31737
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/194519
MAHKEMESİ : Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2012
NUMARASI : 2011/219 (E) ve 2012/134 (K)
SUÇ : Resmi belgede shatecilik

1-Sanıklar hakkında, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 17/03/2008 tarihli raporu ile 1933 doğumlu Z.. D..’in tasarruf ehliyetine sahip olmadığı tespit olunmasına rağmen, … 7 nolu Sağlık Ocağı Tabipliğince düzenlenen 15/04/2003 tarih ve 5623 sayılı ilgilinin akli ve ruhi melekelerinin yerinde olduğu ve tasarrufa ehil bulunduğuna ilişkin rapor ile noterliğe hiç gitmediği halde yerine başka biri götürülerek, Tarsus 4. Noterliğinde genel vekaletname düzenletilerek bu vekaletname ile adına kayıtlı taşınmazı tapu satış senedi ile sattıkları iddiası ile açılan davada; magdur hakkında raporu düzenleyen ve tanık olarak dinlenen doktor A.. G..’in imzanın kendisine ait olduğuna ve hastayı vaka çokluğu nedeniyle hatırlamadığına, Tarsus 4. Noterliğince düzenlenen 15/04/2003 tarih ve 2820 sayılı özel yetkili vekaletnamedeki tanıklar G.. S.. ve H.. K..’ın vekaletnamedeki imzaların kendilerine ait olduğuna ve Z.. D.. ile birlikte notere gittiklerine, noter F.. K..’ın vekalet verenin bizzat gelerek, sağlık raporu olumlu geldiği için evrakın düzenlendiğine, başkatip S.. Ş.., imza yetkili katipler Ö.D. ve M.. D..’nın nüfus cüzdan fotokopisindeki fotoğraf ile gelen kişinin örtüştüğüne ve vekaletnamenin sahte olmadığına ilişkin beyanları ile Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 18/07/2007 tarih ve 716 sayılı inceleme konusu belgedeki parmak izinin, kişinin on parmak izi mukayese tablosu bulunmadığından Z.. D..’e ait olup olmadığı konusunda bir tespite gidilemediğinin belirtilmesi, Z.. D..’in 2003 yılı içinde vefatı nedeniyle parmak izi incelemesinin yapılmasının suça konu ve dayanak kabul edilen Z.. D..’e ait tasarruf ehliyeti olduğuna dair rapor ile vekaletname düzenlenirken başka bir kişi götürüldüğünün tespitinin mümkün olamayacağının anlaşılması karşısında mahkumiyete yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi;
2-Kabule göre de; iddianamelerde sanık M.. D.. hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafileri ile sanık M.. D..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.