Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/24359 E. 2015/31714 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24359
KARAR NO : 2015/31714
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın düzenlettirdiği imza sirküleri ve vekaletnamenin, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 82/2. maddesi gereğince “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge” niteliğinde olduğu ve TCK’nun 204/1-3. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5271 sayılı CMK’nun 232/2-d gereği gerekçeli karar başlığında sanığın gözaltında kaldığı tarih ve sürenin mahallinde yazılması ile gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin TCK’nun 63. maddesi gereğince cezasında mahsubunun infaz aşamasında gözetilmesi; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezasının nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II. C.. P.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1. Sanığın hükümden sonra tayin ettiği müdafiinin, yargılanan kişinin.. kimlik bilgilerini kullandığını ileri sürmesi, dosya içerisinde bulunan 08.08.2007 tarihli parmak izi incelemesine göre, C.. P..’a ait parmak izlerinin AFİS veri tabanında yapılan sorgusunda, ….’ın 12.05.1980 ve 27.04.1992 tarihlerinde hakkında işlem yapıldığında alınan parmak izleriyle aynı olduğunun saptanmış olması karşısında, hakkında yargılama yapılan kişinin kimliğinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenmesinden sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Kabule göre de;
a. 5271 sayılı CMK’nun 232/2-d gereği gerekçeli karar başlığında sanığın gözaltında kaldığı tarih ve sürenin yazılması ile gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin TCK’nun 63. maddesi gereğince mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b. 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.