Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/24107 E. 2015/31885 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24107
KARAR NO : 2015/31885
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/313593
MAHKEMESİ : Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2012
NUMARASI : 2011/431 (E) ve 2012/16 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasının kimlik veya kimlik belgelerini kullanmak, mala zarar vermek, konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık

I– Hırsızlık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından verilen hükümlere yönelik sanıklar müdafiinin, temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştirilen husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlere yönelik O Yer Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafiinin, temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak:
Suça konu sahte sürücü belgelerinin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde müsaderelerine hükmolunması,
Yasaya aykırı görülmekle hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususda 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan; hüküm fıkrasından sürücü belgelerinin müsaderesine ilişkin kısımlar çıkartılarak yerine “adli emanette kayıtlı suça konu sürücü belgelerinin dosyada delil olarak saklanmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından verilen düşme kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
TCK’nın 142/4. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle, hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan soruşturma ve kovuşturma yapılması için şikayet aranmayacağı gözetilmeden atılı suçlardan şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.