YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23933
KARAR NO : 2015/24425
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
Tebliğname No : 11 – 2013/270147
MAHKEMESİ : İnegöl 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2011
NUMARASI : 2007/435 (E) ve 2011/434 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Sanık Z.. Z.. hakkında hakkında sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında, UYAP ortamında yapılan araştırmada, aynı mahkemeye ait Dairemizin 25.02.2015 gün 2013/3923 Esas ve 2015/22841 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilen benzer nitelikteki fiili nedeniyle mahkumiyet hükmü bulunduğu, anılan dosyanın gerekçeli kararında devam eden başka davalarda da sanık hakkında benzer iddialarda bulunulduğunun belirtildiği anlaşılmakla; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiilinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında varsa benzer nitelikteki diğer dava dosyalarının da tespit edilip, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, suça konu motorlu araç trafik belgesinde yer alan aracın muayenesine ilişkin bölümün sahte olarak düzenlenmesi şeklinde gerçekleşen eylemde; sahtecilik suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, kayden sabıkasız olan ve takdiri indirim hükmü uygulanıp cezası ertelenen sanık S.. A.. hakkında “olaydan kaynaklanan vergi kaybı ve kamusal zarar nedeniyle” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık S.. A.. hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/1-c madde ve fıkrasında yer alan hak yoksunluğunun, aynı Yasanın 53/3. bendi de gözetilerek uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.