Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/23919 E. 2015/31207 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23919
KARAR NO : 2015/31207
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/222312
MAHKEMESİ : Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/03/2012
NUMARASI : 2010/454 (E) ve 2012/212 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Sanığın, katılan K.. G..’nin kimlik fotokopisini ve bilgilerini kullanarak 06.08.2008 suç tarihinde Tarsus Telekom Müdürlüğüne müracaat edip katılan adına başvuru formu ile 0 324 614 62 89 nolu sabit telefon hattına ait abonelik sözleşmesini sahte olarak düzenlettirmekten ibaret eyleminin,hüküm tarihinden önce 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Aynı kimlik bilgileri kullanılarak,başvuru formu ve buna bağlı olarak abonelik sözleşmesi düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, başvuru formunun ve abonelik sözleşmesinin aynı tarihli olduğu anlaşılmakla, belge sayısı temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınarak tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Özel belgede sahtecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının alt sınırının bir yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.