Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/23335 E. 2015/31075 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23335
KARAR NO : 2015/31075
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/282854
MAHKEMESİ : Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/03/2011
NUMARASI : 2010/44 (E) ve 2011/111 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

I- Sanık M.. A.. müdafiinin, beraat hükmü nedeniyle vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz istemiyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
1136 sayılı Kanunun 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.100 TL vekalet ücretinin hazineden alınıp sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık E.. A.. hakkında verilen karara ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1- Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olup, suça konu ve sahte olduğu kabul edilen senedin incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılıp, gerekçede aldatıcılık niteliği irdelenerek, denetime olanak verecek şekilde suça konu çek aslı dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5271 sayılı CMK’nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olup, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerekir. İncelenen dosyada, suça konu çekin bankaya ibrazı sırasında sahte olduğundan bahisle ödeme yapılmadığı, mağdur Adyton şirketinin somut bir zararı olmadığı, çeki alan diğer sanık M.. A..’ın ise zarar talebinde bulunmadığı gözetilmeden, engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, yeniden suç işlemeyeceği kaanati ile TCK’nun 51. maddesi uygulanmasına rağmen, zararın giderilmediğinden bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.