Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/22271 E. 2015/31051 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22271
KARAR NO : 2015/31051
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/252939
MAHKEMESİ : Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2012
NUMARASI : 2008/1401 (E) ve 2012/124 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-18.12.2008 tarihli iddianame ile sanığın sahte sürücü belgesi tanzim edip kullandığı ve sahte belge tanziminde kullanılmaya müsait hologramlar bulundurduğu gerekçesi ile hakkında açılan kamu davasında,mahkeme “ ..sürücü belgesindeki fotoğraf değişikliği ilk bakışta açıkça anlaşıldığından bu belge yönünden sahtecilik suçunun unsuru oluşmamıştır, ancak 18 adet hologram tamamen sahte oluşturulmuş olup, kandırma yeteneği olduğu görülmüştür. Ekspertiz raporunda da sahtelik tespit edilmiştir” şeklindeki gerekçe ile mahkumiyete esas olarak sadece sahte hologramları esas alındığının ve suça konu 18 adet hologramın herhangi bir belgede kullanılmadan ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, kıymetli damgada sahtecilik suçunun gerekçesinde, “kıymetli damgaların bir vasıtalı verginin veya harcın ödendiğini belgelemekle birlikte üzerlerinde taşıdıkları nominal değerle alınıp satıldıkları ve çok kere bir ödeme vasıtası olarak tedavül ettikleri, bu özelliklerinin de kıymetli damgaları bir vergi veya harcın ödendiğini gösteren bir makbuz olmaktan çıkardığı ve paraya yaklaştırdığı, bu nedenle de kıymetli damgalarda sahtecilik fiilerinin ayrı bir suç olarak tanımlandığının” belirtilmesi karşısında, suça konu hologramların bu vasıflara sahip olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
2-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.