Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/22195 E. 2015/30614 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22195
KARAR NO : 2015/30614
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/261637
MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2011
NUMARASI : 2010/462 (E) ve 2011/75 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

23.07.2010 tarihli iddianamede, sevk maddeleri arasında 58. maddenin gösterilmiş olduğu cihetle; tebliğnamenin 1 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Sanık hakkında Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2008/211 esas 2009/220 karar sayılı ilamı ile sanığın eski eşi N.. A..ın kimliğini kullanarak 05.07.2007 tarihinde Akbank’ta başvuru formu ile kredi sözleşmesi imzalayarak aldığı kredi kartını 30.11.2007 tarihine kadar kullandığından bahisle 5237 sayılı TCK’nun 245/3, 43. maddeleri uyarınca ceza verildiği, başvuru formu ve kredi sözleşmesi için suç duyurusunda bulunulması üzerine incelemeye konu iddianame ile dava açıldığı anlaşılmakla; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 37/2. maddesinde yer alan “kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler” şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde banka ve kredi karının kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı ve suçtan zarar görenin adı geçen bankalar olduğu cihetle; sanığın, eşinin nüfus cüzdanı ile Akbank’a kredi kartı talebiyle başvurup sözleşme imzaladığı, bu talebe binaen kredi kartı verildiğinin iddia ve kabul olunmasına göre eylemlerin bütün halinde TCK’nun; “banka ve kredi kartının kötüye kullanılması” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi yasaya aykırı,
2- Kabule göre de;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği, ayrıca Yargıtay Ceza Genel
Kurulu 2011/2-60 E. 2011/126 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyeti, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2 maddesinde öngörülen elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olup, bu suçun, sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 6352 sayılı Yasa ile değişik 163/3. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlenmesi ve koşullarının bulunması durumunda “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi seçeneğinin öngörülmesi karşısında, mahkemesince uyarlama yapılarak sonucuna göre tekerrüre esas olup olmadığının araştırılmasında zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.11.2015
gününde oybirliği ile karar verildi.