Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/22165 E. 2015/31249 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22165
KARAR NO : 2015/31249
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/103127
MAHKEMESİ : Gercüş Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2013
NUMARASI : 2012/65 (E) ve 2013/13 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

1- Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; her ne kadar sanık aslı ele geçmeyen sahte nüfus cüzdanını kullanarak jandarma kontrolünden geçmiş ise de; Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; fotokopi üzerinde, mahkemece söz konusu belgelerin objektif olarak aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olmaması karşısında, sanığın unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu açısından; sanığın 19.10.2007 tarihinde katılan adına trafik suç tutanağı, idari yaptırım kararı ve bu kararın tebliğ edilmesine ilişkin belgelerin düzenlenmesine sebebiyet verdiği olayda; hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
3- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle, sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihinden sonra kesinleştiği, ancak adli sicil kaydında bulunan Tarsus 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/300-562 Esas ve Karar sayılı ilamının getirtilerek koşullarının bulunması halinde tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden suç tarihinden sonra kesinleşen ilamın esas alınması,
4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.