Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/22162 E. 2014/19658 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22162
KARAR NO : 2014/19658
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/207588
MAHKEMESİ : Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2012
NUMARASI : 2009/876 (E) ve 2012/266 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hukuka aykırı olarak ele geçirilen belgeyi hukuki sonuç doğuracak hale getirme

1-Sanığın katılana boş olarak imzalattığı belgeyi bono haline getirerek icra takibine koyduğu iddiasıyla açılan kamu davasında, yüklenen eylemin sübutu halinde TCK’nun 209/1. maddesindeki takibi şikayete bağlı ‘açığa atılı imzanın kötüye kullanılması’ suçunu oluşturacağı ve 6 aylık şikayet süresine tabi olduğu cihetle; öncelikle senedin kullanıldığı icra dosyası da getirtilerek ödeme emri ve dayanak belgelerin katılana tebliğ edildiği tarih belirlenerek şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığı, dolayısıyla kovuşturma şartının gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edildikten sonra sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabule göre de;
Sanık hakkında13.09.1998 tarihinde katılan ile evlendiği, bir adet evin tapusunu katılana aktarırken suça konu boş senedi imzalattığı, 2008 yılında boşanmaya karar vermeleri üzerine sanığın senedi doldurarak icra takibine koyduğu iddiasıyla kamu davası açıldığı, sanığın soruşturma aşamasında “kendisine ait evin tapusunu 1998 yılında evlendiği katılanın üzerine geçirdiğini, ileride ne olur ne olmaz düşüncesi ile kendisine 150.000 TL’lik senet imzalattığını, boşanma aşamasına gelince senedi doldurup takibe koyduğunu”, yargılama aşamasında ise; kendisine 70.000 TL’ye ev aldığını, tapuyu katılanın annesinin üzerine geçirmek için 150.000TL’lik senet istediğini, katılanın senedi imzalamasından sonra tapuyu annesinin adına geçirdiğini savunması katılanın ise Bodrum’da bulunan evi kiraya verirken sanığın kendisine bazı belgeler imzalattığını, Türkçe bilmemesinden yararlanan eşinin bu senedi de imzalatmış olabileceğini, sanığa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirtmesi Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre senetteki keşideci imzasının katılanın eli ürünü olduğu, katılan tarafından sanık aleyhine menfi tespit davası açıldığı, dosyada onaylı örneği mevcut Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.12.2010 tarih 2009/184 esas 2010/375 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve 150.000 TL’lik senetten dolayı davacı katılanın borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve bu kararın 14.01.2011 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında açıklandığı üzere, “açığa atılan imzanın kötüye kullanılması” suçunun yazılı delille ispatı zorunlu olup, HMK.nun cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispatının olanaklı olmadığı, yukarıda bahsedilen Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/184 esas, 2010/375 karar sayılı kararının ise katılanın suça konu senet uyarınca sanığa borçlu olmadığını gösteren yazılı delil teşkil ettiği gibi dosya içinde mevcut taşınmazın tapudaki devir tarih ve bedelleri ile senedin keşide tarihi ve miktarı arasındaki uyumsuzluk ve sanığın çelişkili savunmaları da dikkate alındığında sanığın katılan tarafından açığa imza atılmış belgeyi bono haline getirip kullanmak suretiyle yüklenen TCK’nun 209/1. maddesindeki suçu işlediğinin kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesinin gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.