YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21923
KARAR NO : 2015/30581
KARAR TARİHİ : 05.11.2015
Tebliğname No : 11 – 2012/204581
MAHKEMESİ : Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/05/2012
NUMARASI : 2012/32 (E) ve 2012/599 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- 30/12/2011 tarihli iddianame ile sanığın ele geçirilemeyen ve kardeşine ait nüfus cüzdanı aslına kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve 30/06/2010 tarihli 0507……., 01/07/2010 tarihli 0507…….. numaralı hatlara ilişkin abonelik sözleşmelerini sahte olarak imzalayıp şikayetçinin eşi R. adına düzenletip kullanmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunması,sanığın suça konu sahteliği iddia olunan nüfus cüzdanını ne şekilde tanzim ettiğine ve aslını ne yaptığına yönelik açık bir savunmasının bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi bakımından, belge aslının araştırılması, temin edilememesi halinde ise onaysız fotokopiler hukuki sonuç doğurmayacağı da dikkate alınarak fotokopiden ibaret belgenin ne suretle iğfal kabiliyetini haiz olduğunun karar yerinde tartışılması gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- Sanık hakkında hüküm kurulurken hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yer alan sanığın kendi alt soyu üzerindeki haklardan şartla tahliye tarihine kadar 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
3- Özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak ise; Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez.” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz.” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİDİR
Dairemizin 05.11.2015 tarihli, 2013/21923 Esas, 2015/30581 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.
Sanık A.. D..’in ağabeyinin kimlik bilgilerini kullanarak iki adet cep telefonu aboneliği alması şeklinde gerçekleşen eylemiyle ilgili olarak 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma gerekçesi yerinde değildir.
Çünkü 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun amacı “elektronik haberleşme sektöründe düzenleme ve denetleme yoluyla etkin rekabetin tesisi, tüketici haklarının gözetilmesi, ülke genelinde hizmetlerin yaygınlaştırılması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması, haberleşme alt yapı, şebeke ve hizmet alanında teknolojik gelişimin ve yeni yatırımların teşvik edilmesi ve bunlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesi”dir.
Yasanın kapsamı ise “Elektronik haberleşme hizmetlerinin yürütülmesi ve elektronik haberleşme alt yapı ve şebekesinin tesisi ve işletilmesi ile her türlü elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerinin imali, ithali, satışı, kurulması, işletilmesi, frekans dahil kıt kaynakların planlaması ve tahsisi ile bu konulara ilişkin düzenleme, yetkilendirme, denetleme ve uzlaştırma faaliyetlerinin yürütülmesi” dir.
Dolayısıyla 5809 sayılı yasa elektronik haberleşme hizmeti veren gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerini düzenlemektedir. Aynı yasanın 56/4. maddesindeki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” şeklindeki yükümlülükte elektronik haberleşme hizmeti veren gerçek ve tüzel kişilerin sorumlu,yönetici ve çalışanlarını bağlamaktadır.
Bu kapsamda Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında hizmet alan gerçek kişilerin bu hizmeti alırken sahte belge kullanmaları ve düzenlemeleri halinde (kullanılan veya düzenlenen belgenin niteliğine göre) sahtecilik suçundan cezalandırılmaları gerekir.
Bu sebepten (bu yönüyle ) usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluk görüşüne muhalifim. 05.11.2015