Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/21833 E. 2015/31438 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21833
KARAR NO : 2015/31438
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

I-) Sanığın “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1 ve 3. fıkralarında yazılı hak yoksunluğunun infazda gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Suça konu senedin, dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “… suçta kullanıldığından TCK.nun 54 maddesi uyarınca müsaderesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “… dosyada delil olarak saklanmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanığın “dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün, 8/69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere, önceden doğan bir borç nedeniyle sonradan senet düzenlenip verilmesi halinde, borç daha önce oluştuğundan senet ile arasında nedensellik bağı bulunmayacağı, bu nedenle hile unsuru olarak kabul edilemeyeceğinin belirtilmesi karşısında,katılanın 15.08.2011 günlü soruşturma aşamasındaki anlatımında,malı verdikten on-onbeş gün sonra sanığın suça konu senedi hazır vaziyette getirip verdiğini beyan etmesi,Kızılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığının 17.01.2012 tarihli iddianamesinde dahi oluşun bu şekilde belirlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında hükmolunan gün adli para cezasının paraya çevrilmesi ve taksitlendirilmesine ilişkin uygulama maddelerinin kararda gösterilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.