Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/21685 E. 2015/31553 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21685
KARAR NO : 2015/31553
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/216379
MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2012
NUMARASI : 2011/300 (E) ve 2012/175 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yalan beyan suçu bakımından TCK.’nın 43. maddesi uygulamasına esas alınan Mardin ili trafik ekiplerince düzenlenen, sanığın imzasını havi, 04.05.2011 tarih, …….. seri numaralı trafik ceza tutanağının aslı getirtilmeden bilgisayar çıktısı ile yetinilerek, karar verilmesi,
2-Resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili olarak 14.05.2011 tarihli yakalama tutanağında, sürücü belgesi üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığının belirtilmesi; mahkemece suça konu belge üzerinde bulunması gerekli zorunlu unsurlarının bulunup bulunmadığı ve aldatma niteliğini haiz olup olmadığı yönünde herhangi bir incelemede bulunulmaması, aldatma niteliği konusunda sanığın savunmasından anlaşılacağı üzere igfal kabiliyeti olduğu şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu göz önüne alınarak, suça konu sürücü belgesinin duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Kabule göre de, sahte sürücü belgesinin hukuki kesinti bulunmadan farklı tarihlerde kullanmasında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK’nun 43. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayini, yasaya aykırı;
4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.