Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/21405 E. 2015/31408 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21405
KARAR NO : 2015/31408
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : 1. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik

I – …. plaka sayılı araçla ilgili kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II – …. plaka sayılı araçla ilgili kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Sanığın çalıntı olan … plaka sayılı araca sahte plakalar takıp bu plakalara uygun sahte motorlu araç trafik ve tescil belgelerini düzenleyerek haricen müştekilere sattığının iddia ve kabul olunmasına göre, eylemlerin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’ya göre plakaların 333/1, trafik ve tescil belgelerinin ise 350/1-3. maddeleri kapsamında kaldığı gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı ise de;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “plakada ve motorlu araç trafik/tescil belgesinde sahtecilik” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan 2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 01.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.