Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/21252 E. 2014/6166 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21252
KARAR NO : 2014/6166
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/159344
MAHKEMESİ : Gaziantep 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2012
NUMARASI : 2012/78 (E) ve 2012/309 (K)
SUÇ : Mühür Bozma

Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında 11.12.2010 tarihinde işlenen mühür bozma suçundan dolayı Gaziantep 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/411 esas sayılı dosyasında mahkumiyet kararı verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve bu kararın itiraz edilmeden 21.12.2011 tarihinde kesinleşmiş olduğunun anlaşılması, iddianame tarihinin ve davaya konu tutanağın ilişkin olduğu adresin aynı yer olup olmadığının saptanamaması karşısında, farklı tarihlerde işlenen mühür bozma suçlarının, düzenlenen ilk iddianame tarihine kadar zincirleme tek mühür bozma suçunu oluşturabileceği cihetle; zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi amacıyla; anılan dava dosyasının getirtilip bu yönüyle incelenmesi, tutanakların aynı adrese ilişkin olması halinde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örnekleri dosya içerisine konulması, sanığın mühür bozma eylemleri ile ilgili zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu kapsamda, sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceğinden, sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nun 203/1. maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesine rağmen belirlenen kısa süreli hapis cezası TCK’nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmek suretiyle TCK’nun 50/2. maddesine aykırı davranılması,
3- Sanığın adli sicil kaydında yer alan CMK’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamın, 5271 sayılı CMK’nun 231/6-a maddesi kapsamında kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak değerlendirilemeyeceği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, yüklenen “mühür bozma” suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar da bulunmayan sanık hakkında, sabıkasındaki CMK’nun 231. maddesine ilişkin hükümlülüklerden bahsedilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 01.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.