Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/21025 E. 2015/31671 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21025
KARAR NO : 2015/31671
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/171006
MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2012
NUMARASI : 2009/269 (E) ve 2012/52 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

I – Sahtecilik suçlarında mağdurun, suçun maddi unsurunun hedef aldığı kişi olup, suça konu araç ruhsatındaki muayene kısmının gerçeğe aykırı oluşturulması nedeniyle yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçundan Maliye Hazinesi ve Karayolları Genel Müdürlüğünün doğrudan zarar görmediği ve kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı, usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği cihetle şikayetçiler vekilinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ nun 317. maddesi uyarınca sanık ile şikayetçiler vekilinin vaki temyiz itirazlarının ayrı ayrı REDDİNE, ancak sanık H.. K.. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 264/2. maddesi uyarınca yapılan başvurunun, itiraz dilekçesi olarak kabulü ile gereğinin mahallinde takdir ve ifası için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ na TEVDİİNE,
II – Sanıklar A.. A.. ve L.. A.. müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1– Sanık L.. A..’ ın 17, sanık A.. A..’ ın 16 adet sahte araç muayenesi yaptırdığının iddia ve kabul olunduğu olayda; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ayrı işyeri sahibi oldukları anlaşılan sanıklara araç muayenesi yaptırtan kişilerin, sanıkların birlikte hareket ettiklerine dair herhangi bir beyanlarının bulunmamaları ve sanıkların iştirak iradelerinin bulunmadığının tespiti halinde ise sanık Levent’ in 8, sanık A..’ nin ise 9 adet aracın muayene işleminde sahtecilikten sorumlu olacağı cihetle, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, tüm muayene işlemlerindeki sahtecilikleri iştirak halinde işlediklerine dair sübut delillerinin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden ve ayrıca suça konu araç muayenelerinin Haziran 2008 ve Mayıs 2009 tarihleri arasında yaptırıldığı, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; her bir sanığın kendi fiillerinin yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirip sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine, sanıkların tüm sahtecilik eylemlerini iştirak halinde işlediklerinden bahisle yapılan sahte işlem sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi yasaya aykırı,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeblerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.