Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/20487 E. 2015/31971 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20487
KARAR NO : 2015/31971
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/349215
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/05/2011
NUMARASI : 2009/24 (E) ve 2011/105 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

Suça konu ödeme emri tebliği ile Zeytinburnu 2. İcra Müdürlüğünün 2006/1488 esas sayılı takip dosyasındaki müşteki R.. T.. adına beyanları içeren belgedeki onaylama işlemlerinin sanık M.. D.. tarafından yapıldığı sabit olduğundan tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Her ne kadar alınan bilirkişi raporu ile müşteki adına atılan imzaların sanık İ.. A.. eli ürünü olmadığı tespit edilmiş ise de söz konusu takip alacaklısı olan sanığın yapılan sahtecilikten menfaat elde eden tek kişi olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki 2 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Sanık İ.. A..’ın aşamalardaki beyanlarında müştekiden alacağı ev için 100.000 TL verdiğini ancak evde tedbir bulunduğunu öğrenince parasını geri istemesine rağmen alamadığını bu nedenle alacağını garanti altına almak için bu takibi başlattığını beyan ettiği bu alışverişin varlığına ilişkin dosyada tanık beyanlarının bulunduğu anlaşılmakla sanıkların eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nun 211. maddesindeki “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunun tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de ; Müştekinin icra takibine itirazı neticesinde takibin iptal edildiği, taşınmaz satışının gerçekleşmediği ve sanıkların menfaat temin edemedikleri anlaşılmakla teşebbüs aşamasında kalan nitelikli dolandırıcılık eyleminin tamamlandığı kabul edilerek fazla ceza tayini, yasaya aykırı
3-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.