Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/20483 E. 2015/31767 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20483
KARAR NO : 2015/31767
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/92069
MAHKEMESİ : Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2009
NUMARASI : 2007/350 (E) ve 2009/439 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık

I-Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçlarından verilen kararlara karşı yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
Suçtan zarar gören şikayetçi …… A.Ş. yetkilisinin 21.07.2008 tarihli duruşmada katılma isteminde bulunduğu ancak, bu isteğinin karara bağlanmadığı anlaşıldığından; şikayetçinin 5271 sayılı CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan olarak katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçların sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı bir sebebin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmalar inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe hüküm belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçesi gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından verilen kararlara karşı yapılan temyiz itirazlarına gelince;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçların işlendiği 2005 mayıs tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.