Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/20471 E. 2014/21061 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20471
KARAR NO : 2014/21061
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/221670
MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2011
NUMARASI : 2010/467 (E) ve 2011/217 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Tekerrüre esas sabıkası nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1) Dosyada fotokopisi bulunan suça konu motorlu araç trafik belgesinin muayene bölümünde hologramın bulunmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti ve sanığın hukuki durumunun belirlenmesi bakımından; belgelerde yapılan sahteciliğin aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu da gözetilerek; muayene işleminin yapılması sırasında hologram yapıştırılması zorunluluğunun hangi tarihte getirildiği araştırılıp, suça konu motorlu araç trafik belgesi aslı duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince tartışılarak, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanık hakkında sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında, UYAP ortamında yapılan araştırmada, benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş ve temyiz incelemesi sırası bekleyen kamu davaları bulunduğu anlaşılmakla, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, bu dosyanın benzer nitelikteki Bolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/593-2010/308, 2010/98-564, 2010/303-549, 2010/232-656, 2010/97-563, 2010/332-593, 2010/310-716, 2010/104-653, 2010/337-2011/24, 2010/223-2011/67, 2010/381-2011/213, 2010/351-2011/185, 2011/238-326, 2011/147-373, 2011/395-2012/2, 2011/289-2012/376, 2011/570-2013/93, Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/488-2012/353, 2012/679-817, Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/187-611, Akyazı Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/346-2011/329, Sakarya 3. Asliye
Ceza Mahkemesinin 2010/510-2011/552, Karadeniz Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/312-2012/785 E.K sayılı dosyaları ile varsa benzer eylemler nedeniyle açılmış başka davalarının akıbeti araştırılıp mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.