Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/20409 E. 2014/19969 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20409
KARAR NO : 2014/19969
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/123960
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26.12.2011
NUMARASI : 2010/492 (E) ve 2011/1277 (K)
SUÇ : Mühür bozma

Sanık hakkında mühür bozma ve elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçlarından verilen 26.12.2011 gün ve 2010/492 Esas-2011/1277 Karar sayılı ilk mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından yasal sürede temyiz edildiği ancak elektrik hırsızlığı suçundan kurulan hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.07.2012 tarihli yazısı ile 6352 sayılı Yasanın geçici 2/1-2. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilmesi için iadesi üzerine, iade kapsamında bulunmayan mühür bozma suçundan yeniden kurulan 05.02.2013 tarihli hüküm hukuki değerden yoksun olduğundan sanık müdafiinin mühür bozma suçundan kurulan ilk mahkumiyet hükmüne yönelik süresinde yaptığı temyizine göre yapılan incelemede;
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarih ve 29415146-2525 sayılı cevabi yazıdan, suça konu mühürleme tutanaklarını düzenleyen B.. A..’nin, mühürleme tarihinden önce 28.01.2009 tarihinde özelleştirildiği anlaşılmış olup, mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, ne özelleştirme uygulamaları hakkındaki 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.02.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.03.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre özel hukuk tüzel kişisi olarak kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme işleminin bulunmaması nedeniyle, sanığa yüklenen “mühür bozma” suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.