Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/19677 E. 2014/6926 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19677
KARAR NO : 2014/6926
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/148314
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2012
NUMARASI : 2012/232 (E) ve 2012/287 (K)
SUÇ : Mühür Bozma

I- Sanık ve müdafiinin aşamalardaki savunmalarında ısrarla, suça konu mühürleme ve fek tutanaklarının tutulduğu yerin Ankara Büyükşehir Belediyesinin yetki alanında bulunduğunu, Çankaya Belediyesinin bu alanda mühürleme yapma yetkisinin bulunmadığını, dolayısıyla ortada yasanın aradığı anlamda yetkili makamca yapılmış usulüne uygun bir mühürleme bulunmadığını beyan etmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve suç unsurlarının tespiti bakımından; TCK’nun mühür bozma suçunu düzenleyen 203. maddesinin “Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmünü havi olduğu, bu hüküm nazara alınarak mahkemece öncelikle suça konu yerin usulüne uygun şekilde Kentsel Dönüşüm Alanı ilan edilen bölge içinde kalıp kalmadığı, ruhsatsız ve imara aykırı olarak yapıldığı anlaşılan bina ile ilgili Büyükşehir Belediyesince herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı ve dolayısıyla Çankaya Belediyesinin mühürleme yapma yetkisinin bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
II- Kabule göre de;
1- 5237 sayılı TCK’nun 203/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezasının tercih gerekçesinin gösterilmemesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.03.2013 gün ve 2012/1500 esas, 2013/95 sayılı kararında “….5237 sayılı TCK’nun 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ‘Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” hükmü yer almaktadır. Bu fıkraya göre, suçla ilgili kanun maddesinde, hapis cezası ve adli para cezası seçenek yaptırım olarak öngörülmüş, mahkemece adli para cezasına hükmedilmesi mümkün iken, takdir yetkisi kullanılıp hapis cezası tercih edilmiş ise, artık hapis cezası adli para cezasına çevrilemez.’ denilmekle, mahkemece 5237 sayılı TCK’nun 203/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezası tercih edildikten sonra, 50/2. maddesindeki hüküm nazara alınmaksızın takdiren ve tercihen belirlenen hapis cezasının para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde, belirlenen hapis cezasının para cezasına çevrilmesi,
3- Hükümden önce, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231 ve TCK’nun 7/2 maddeleri gereğince, dosyada bulunan adli sicil kaydına göre engel hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmaması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.