Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/19397 E. 2015/31403 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19397
KARAR NO : 2015/31403
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/127442
MAHKEMESİ : Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2011
NUMARASI : 2010/224 (E) ve 2011/845 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, şikayetçi E. V.’a ait kimliği bir şekilde ele geçirerek, üzerine kendi fotoğrafını yapıştırıp, E. V. adına pasaport talep formu düzenlediği ve sahte pasaport aldığının iddia ve kabul olunduğu olayda, sanığın kendine ait pasaportunun ve kimliğinin olduğunu, suça konu belgeleri kendisinin düzenlemediğini savunması ve pasaport başvurusunda başvuranın parmak izinin de sisteme kaydedilmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın parmak izinin, resmi kurumlardaki suç tarihinden öncesine ait imza örneklerinin temini ile pasaport başvurusunda bulunan kişinin parmak izleri ile başvuru formundaki yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve toplanan deliller bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2– Kabule göre de; sanığın sahte pasaport düzenletmesine esas olan ve olayda kullandığı şikayetçiye ait nüfus cüzdanının aslının ele geçirilemediği ve bu nüfus cüzdanının sahte olarak nüfus müdürlüğünde düzenletilmediği de anlaşılmasına göre; sahte nüfus cüzdanının aslının ele geçmemesi ve bu kapsamda aldatma kabiliyetinin olup olmadığının tespit edilememesi nedeni ile zincirleme suç uygulanırken sahte kimlik belgesine dayanılamayacağı, ancak sanığın pasaport talep formunu da sahte olarak düzenlediği anlaşıldığından, zincirleme suç hükümlerinin sahte pasaport talep belgesi ile sahte pasaport esas alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeblerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.