Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2013/19233 E. 2015/31394 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19233
KARAR NO : 2015/31394
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/137952
MAHKEMESİ : Cizre 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/01/2012
NUMARASI : 2011/640 (E) ve 2012/42 (K)
SUÇ : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek

Sanık hakkında TCK’nun 205. maddesi sevki ile açılan kamu davasında 205/1-son maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmamış olması, iddianame anlatımında sanığın kamu görevlisi olduğunun belirtilmesi nedeniyle sanık müdafiinin yüzünde verilmesine rağmen, hükmün son kısmında “sanık müdafiinin yokluğunda” verildiğinin belirtilmesi sonuca etkili olmaması nedeniyle bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin ve katılan P.. M.. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
I- 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, farklı zamanlarda alınıp farklı zamanlarda yok edildikleri hususunda yeterli delil bulunmayan, aynı anda alınıp ve aynı zamanda yırtılarak yok edildikleri iddia ve kabul olunan tebligatlar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde 5237 sayılı Yasanın 205/1-son maddesinde öngörülen kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK’nun 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
II- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan P.. M.. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.